Çıtır, Betül Abla'yı anlatıyor

 

Betül Abla ile bir yıldan fazladır birlikte yaşıyoruz.

Beni ona getirdiklerinde daha bebektim. Onu ilk tanıdığım günlerde başka bir evde oturuyordu. Kocaman bir apartmanın bahçe katında. Pencereden bahçeye atladığım ilk günlerde kaybolamamam için boynuma çıngarak takmıştı. Ben kuzu muyum, akıllı bir kediyim. Neyse ki bana çabuk güvendi ve o her gittiğim yerde sallanan şeyi boynumdan atıverdim. Şimdi bir başka evde oturuyoruz. Betül Abla'nın ablası Ece ile birlikteyiz. Ece Abla'nın da çok kedisi var. Hele arka bacakları sakat bir Sindy var, üzerimize yürümeye görsün.

Hepimiz bir yerlere kaçıyoruz. Durumundan dolayı biraz sinirli, mazur görmek lazım.

Ben kendi adıma doğada olmaktan hoşlanıyorum ve gündüz genellikle dışarda oluyorum. Yen iven bir köşesinde pinekleyen kedilerden değilim. Ama akşamları bizi pek dışarda bırakmıyorlar. Betül ve Ece Abla'lar ve her gece gelen arkadaşlarıyla geç saatlere kadar konuşup duruyorlar. Çok güzel müzikler çalıyor evde. Biz de koltukların, halının üzerinde, evin içindeki kedi yuvalarında uyukluyoruz.

Bu konuşmaların birinde duydum. Betül Abla'nın Puffy ve Puffy isimli iki tane beyaz kedisi varmış. Bir seyahat sırasında onları bir arkadaşına bırakmış ve iyi bakılmadıklarını görüp çok üzülmüş. Ondan sonra kedi pansiyonu açmaya, kediciklere özgür bir ortamda bakmaya karar vermiş. İyi de yapmış.   

 

 

 

ANA SAYFA